news-details

Altın Fiyatları Yükselmeye Devam Edecek mi?

ABD-Çin ticaret savaşı, Brexit süreci, bölgesel gerilimler ve toplumsal olaylar 2019 yılında global ekonomik görünüm üzerinde risk oluşturan başlıca etkenlerdi. Global ekonomiye ilişkin riskler belirginleştikçe piyasalar “risk off” moduna geçip hisse senedi piyasasındaki pozisyonlarını altın gibi güvenli limanlara sığınarak sigortalamaya yöneldiler. Risk iştahındaki bozulma, güvenli liman formundaki varlıklara olan talebin güçlü kalmasına, dolayısıyla da altın fiyatlarının 2013 yılından beri görülen en yüksek seviyelere ulaşmasına neden oldu. Son dönemde koronavirüs salgını kaynaklı olarak güvenli liman olgusunun yeniden ön plana çıkmaya başladığına şahit olduk. Global ekonomik riskleri fiyatlayan fonlar ABD tahvili ve ons altına sığındı. 30 yıl vadeli tahvil faizleri tarihinin en düşük seviyelerine gerilerken, altının ons fiyatı 1689 US$ seviyelerini test etti.
Daha geniş bir perspektiften baktığımızda son dönemde altın fiyatlarını koronavirüs salgını kaynaklı endişeler yükseltirken, 18 aylık yükseliş trendi devam ediyor. FED’in faiz indirimlerine başlayacağının sinyali vermesi bu süreci hızlandırırken, yatırımcılar risklerini yönetmek için portföylerindeki altının ağırlığını artırma yolunu tercih ettiler. Öne çıkan bir diğer önemli faktör ise Merkez Bankaları son 2 yılda büyük altın alımı yaptı, bu da fiyatları destekleyen başka bir unsurdu. Volatilitenin yükseldiği süreçte elinde altın olan yatırımcı ve piyasa aktörleri risklerini daha iyi yönettiler.


Koronavirüs salgını kaynaklı endişeler buzdağının görünen yüzünü temsil ediyor. Altının yükseliş hikâyesinin temeli çok daha derinlere uzanıyor. Global borç düzeyinin 253 trilyon US$ ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması ve öncü merkez bankalarının parasal gevşeme operasyonları, paranın reel değeri ile nominal değeri arasındaki farkın açılmasına neden oluyor. Paraya olan güvenin sarsılmasıyla başlayan güven bunalımı altına yönelik talebe destek sağlamaya devam edecektir. Altın, belirsizliklerin baş gösterdiği konjonktürde yalnızca güvenli liman talebinden değil, riskli varlıklardaki pozisyonlarını sigortalayan fonlardan da destek bulacaktır. Son dönemde altın destekli borsa yatırım fonlarındaki (ETF) altın varlıklarının rekor seviyelere ulaşması bu durumun net bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Yıllardan beri altını nitelendirmek için kullanılan güvenli liman tabiri altının görevlerini anlatmaya yetmiyor. Altın artık ETF fonlarındaki konumu nedeniyle risklere karşı şemsiye işlevi de görüyor.


Dünya, borçluluk seviyesi ve gevşek para politikası açısından dev bir Japonya olmaya doğru sürüklenirken; devasa borç stoğunun artık içinden çıkılmaz bir hale gelmesi gelir eşitsizliğini de beraberinde getiriyor. Risk algısındaki yükselişe paralel olarak düşüşe geçen global büyüme beklentileri, altın fiyatlarına yukarı yönlü destek sağlayan unsurlar arasında yer alıyor. FED faiz indirimlerine şimdilik mola verse de ABD 30 yıl vadeli tahvilleri gerilemeye devam ediyor. Gösterge faiz oranları gerilemeye devam ederken FED piyasa koşullarına ters düşmemek adına aksiyon alacaktır. Öte yandan daha önceki altın analizlerimizde de vurguladığımız üzere 2020 ABD Başkanlık seçim süreci birçok belirsizliği içerisinde barındırıyor. Ticaret savaşı son dönemde ABD ve Çin arasında imzalanan birinci faz anlaşma sonrasında gündemden düşse de ABD Çin’den sonra dış ticaret açığı verdiği Euro Bölgesi ve Japonya’yı da masaya oturmaya zorlayacak, Trump tarife tehdidi stratejisi yoluyla masada elini kuvvetlendirme yoluna gidecektir.


Şu aşamada altında güçlü görüntü devam etmekle birlikte 1650 US$ seviyesi üzerinde kaldığı sürece 1700– 1750 US$ seviyelerine kadar yükseliş ihtimali masadaki yerini korumaktadır. Koronavirüsün etkilerinin ikinci çeyreğe sarkması ve 1700 US$ seviyesinin üzerinde kalıcılığın sağlanması durumunda yukarı yönlü hareketin hız kazanması beklenebilir. Euro, İngiliz Sterlini ve Japon Yeni bazında zirveyi gören altının, yukarıda sıraladığımız katalizörlerin etkisinde dolar bazında da 2011 senesinde gördüğü zirveye orta ve uzun vadede ulaşmasını beklemekteyiz.


Gram Altın/TL Yorumu


Altının gram fiyatı hafta başında 334 TL seviyesine ulaştıktan sonra hızlı bir şekilde geri çekilmişti. Altının ons fiyatındaki sert düşüşe paralel olarak altının gram fiyatı 319 TL seviyelerine kadar geriledi. Geri çekilmenin nedeni koronavirüs aşısının bulunduğuna yönelik haberlerdi. Güney Kore, İran ve İtalya’daki virüs kaynaklı vakalardaki parabolik artış risk algısının yeniden ters dönmesine neden oldu. Gram altın kısa vadede virüs kaynaklı endişelerden, orta vadede ise yukarıda bahsetmiş olduğumuz çeşitli risk faktörlerinden ve katalizörlerden beslenecektir. Doların uzun vadede global bazda değer kazanması ve son dönemde gelişen piyasa ülkeleri para birimlerindeki hafif değer kaybı eşliğinde Dolar TL kurundaki sınırlı yükseliş devam edebilir. Global ekonomiye dair riskler belirginleştikçe ons altın fiyatlarındaki uzun vadeli yükseliş nedeniyle gram altının yeni rekor seviyeleri test etmesi beklenebilir.


Kaynak: Alan Yatırım
Hibya Haber Ajansı